Dört mevsimin ilahileri bir geceye sığacak
Bu akşam İş Sanat'ta gerçekleştirilecek olan "Ramazan'a Vuslat" adlı konserde, ney, ud, bendir ve viyolonsel sazları eşliğinde yılın 12 ayında söylenen ilahiler seslendirilecek.
İş Bankası'nın desteğiyle hazırlanan Lirik Tarih gösterisinin tasavvuf müziği bölümlerini gerçekleştiren Gürsel Koçak yönetimindeki ekip, sanatseverlerin unutamayacağı yeni bir projeye daha imza atıyor. Bu akşam İstanbul İş Sanat'ta gerçekleştirilecek olan "Ramazan'a Vuslat" adlı konserde müzikseverleri şimdiye kadar pek alışık olmadıkları geniş bir repertuvar bekliyor. Önceki yıllarda sadece Ramazan ayına mahsus ilahilerin bir arada icra edildiği etkinliklerden farklı olarak "Ramazan'a Vuslat" konserinde, 12 hicri ay ve kandil gecelerinde okunan eserler seslendirilecek.
Programda dinleyeceğimiz ilahiler kadar icra tarzı da alışılmışın dışında. Enstrümansız olarak dinlemeye alışık olduğumuz ilahiler, Koçak yönetimindeki beş kişilik ekip tarafından ney, ud, bendir ve viyolonsel sazları eşliğinde seslendirilecek. Tekkelerdeki müzikal zenginliği, bu akşamki özel programda müzikseverlere sunacak olan Koçak, çağdaş müzik enstrümanı viyolonselin, tekke tarzı bir icrada kullanılmasının yadırganacak bir şey olmadığını belirterek "Cumhuriyetten önce Galata Mevlevihanesi'ndeki ayinlerde piyano çalınıyordu. Viyolonsel tasavvuf müziğine hiç de yabancı değil." diyor.
Birinci hicri ay olan muharremden başlayıp son hicri ay olan, zilhicceye kadar okunan ilahilerden örnekler sunacaklarını belirten sanatçı, "Bu bildiğim kadarı ile ilahilerin şimdiye kadar bir arada sunulduğu ilk konser olacak. Müzikseverler, dinî müziğin ne kadar zengin bir müzik olduğunu görecekler." diyor. Ünlü gazelhan Kani Karaca'nın da misafir sanatçı olarak katılacağı "Ramazan'a Vuslat"ta seslendirilecek ilahiler, İstanbul Belediye Konservatuvarı tarafından 1933'te yayınlanan "Hicri senenin her ayında okunmaya mahsus ilahiler"inden derlenmiş.
Ramazan'a Vuslat'ta musikinin evrensel mesajı üzerinde durduklarını söyleyen Koçak, projenin amacını "Musikinin toplumsal yaşantımızda, geleneksel kültürümüzde ve insan psikolojisi üzerinde ne kadar etkili ve önemli olduğunu dinleyicilerimizle paylaşmak istedik." şeklinde açıklıyor. İcrâ edecekleri eserleri olabildiğince otantik yorumuyla seslendireceklerini belirten sanatçı, 'Gecenin bir sürprizi var' diyor: Yine bir ilk olan üstad Kani Karaca'nın yorumuyla eskiden tekkelerde 'Perde kaldırma' adı verilen müzikal bir seslendirmeyi enstrümanlar ve sesler eşliğinde dinleyicilerimize sunacağız."
"Ramazan'a Vuslat'ın, Ramazan'da yapılmakta olan diğer programlardan farkı bunlarla da sınırlı değil. Koçak, bizi önce izlemeye davet ediyor. Sonra da bu farklılıklarla ilgili birkaç satır ipucu daha veriyor: "Türk milletinin toplumsal yaşantısında musikinin çok önemli bir yeri vardır. Tüm yaşantımız boyunca birçok kez bu merasimleri yaşarız. Günde beş kez dinlediğimiz ezanların her vaktinin belirli bir makamda okunduğu, ailedeki doğum, sünnet, düğün, ölüm törenlerinde mevlit, kaside, ilahiler okunması, aşikar olduğumuz an'anelerdir. Bu sosyal gelenek bizleri özel aylara, günlere ve gecelere kadar getirir. İşte bu aylar ve gecelerde okunmak üzere özel olarak bestelenmiş müzik eserleri Türk musikisinde naat, mersiye, kaside.. gibi özel isimlerle adlandırılır. Bu eserlerden de Ramazan ayı ilahisi, Recep ayı ilahisi ... diye bahsedilir. İşte biz bu programda zenginlikten, kültürümüzden tatlar sunacağız."
Etkinliğin adının neden "Ramazan'a Vuslat" olduğuna gelince, sanatçı bunu şöyle cevaplıyor: Müslümanlıkta Ramazan ayının kudsiyeti herkes tarafından malumdur. Dinî musiki repertuvarımızda bu aya mahsus bestelenmiş birçok ilahi mevcuttur. Bu düşünceden yola çıkarak halkımız arasında da "On bir ayın sultanı" olarak adlandırılan ve kavuşma hasretinin en güzel ifadesi olduğu için bu deyimi seçtim.
Erzurumlu İsmail Hakkı'nın "Hak şerleri hayreyler" adlı segâh sefer ilahisi, Hacı Fâik Bey'in "Merhaba ey fahri âlem merhaba" hüzzam rebiül-evvel ayı ilahisi, "Yarabbi şükür doğdu Muhammed" hüseyni rebiül-evvel ilahisi, "Hazreti Hakkın habibi" acemaşiran rebiül-ahir ilahisi, Eyyubi Zekâi Dede'nin "Tövbe edelim zenbimize" rast cemaziyel-ahir ayı ilahileriyle birlikte "Esselamü aleyke ya şehrel lutfü vel ihsan", "Müştak olup özlediğim", "Merhaba ya merhaba", "Nur ile doldu kevn-ü mekan", "Donandı her yer kandiller ile...", Ahmet Irsoy'un "Geldin geri gider misin" ve "Lebbeyk Allâhümme lebbeyk" adlı Ramazan ilahileri seslendirilecek. Konser "Kabe'nin yolları bölük bölüktür" rast hac ilahisiyle sona erecek. (Abdullah Kılıç İstanbul)
İş Bankası'nın desteğiyle hazırlanan Lirik Tarih gösterisinin tasavvuf müziği bölümlerini gerçekleştiren Gürsel Koçak yönetimindeki ekip, sanatseverlerin unutamayacağı yeni bir projeye daha imza atıyor. Bu akşam İstanbul İş Sanat'ta gerçekleştirilecek olan "Ramazan'a Vuslat" adlı konserde müzikseverleri şimdiye kadar pek alışık olmadıkları geniş bir repertuvar bekliyor. Önceki yıllarda sadece Ramazan ayına mahsus ilahilerin bir arada icra edildiği etkinliklerden farklı olarak "Ramazan'a Vuslat" konserinde, 12 hicri ay ve kandil gecelerinde okunan eserler seslendirilecek.
Programda dinleyeceğimiz ilahiler kadar icra tarzı da alışılmışın dışında. Enstrümansız olarak dinlemeye alışık olduğumuz ilahiler, Koçak yönetimindeki beş kişilik ekip tarafından ney, ud, bendir ve viyolonsel sazları eşliğinde seslendirilecek. Tekkelerdeki müzikal zenginliği, bu akşamki özel programda müzikseverlere sunacak olan Koçak, çağdaş müzik enstrümanı viyolonselin, tekke tarzı bir icrada kullanılmasının yadırganacak bir şey olmadığını belirterek "Cumhuriyetten önce Galata Mevlevihanesi'ndeki ayinlerde piyano çalınıyordu. Viyolonsel tasavvuf müziğine hiç de yabancı değil." diyor.
Birinci hicri ay olan muharremden başlayıp son hicri ay olan, zilhicceye kadar okunan ilahilerden örnekler sunacaklarını belirten sanatçı, "Bu bildiğim kadarı ile ilahilerin şimdiye kadar bir arada sunulduğu ilk konser olacak. Müzikseverler, dinî müziğin ne kadar zengin bir müzik olduğunu görecekler." diyor. Ünlü gazelhan Kani Karaca'nın da misafir sanatçı olarak katılacağı "Ramazan'a Vuslat"ta seslendirilecek ilahiler, İstanbul Belediye Konservatuvarı tarafından 1933'te yayınlanan "Hicri senenin her ayında okunmaya mahsus ilahiler"inden derlenmiş.
Ramazan'a Vuslat'ta musikinin evrensel mesajı üzerinde durduklarını söyleyen Koçak, projenin amacını "Musikinin toplumsal yaşantımızda, geleneksel kültürümüzde ve insan psikolojisi üzerinde ne kadar etkili ve önemli olduğunu dinleyicilerimizle paylaşmak istedik." şeklinde açıklıyor. İcrâ edecekleri eserleri olabildiğince otantik yorumuyla seslendireceklerini belirten sanatçı, 'Gecenin bir sürprizi var' diyor: Yine bir ilk olan üstad Kani Karaca'nın yorumuyla eskiden tekkelerde 'Perde kaldırma' adı verilen müzikal bir seslendirmeyi enstrümanlar ve sesler eşliğinde dinleyicilerimize sunacağız."
"Ramazan'a Vuslat'ın, Ramazan'da yapılmakta olan diğer programlardan farkı bunlarla da sınırlı değil. Koçak, bizi önce izlemeye davet ediyor. Sonra da bu farklılıklarla ilgili birkaç satır ipucu daha veriyor: "Türk milletinin toplumsal yaşantısında musikinin çok önemli bir yeri vardır. Tüm yaşantımız boyunca birçok kez bu merasimleri yaşarız. Günde beş kez dinlediğimiz ezanların her vaktinin belirli bir makamda okunduğu, ailedeki doğum, sünnet, düğün, ölüm törenlerinde mevlit, kaside, ilahiler okunması, aşikar olduğumuz an'anelerdir. Bu sosyal gelenek bizleri özel aylara, günlere ve gecelere kadar getirir. İşte bu aylar ve gecelerde okunmak üzere özel olarak bestelenmiş müzik eserleri Türk musikisinde naat, mersiye, kaside.. gibi özel isimlerle adlandırılır. Bu eserlerden de Ramazan ayı ilahisi, Recep ayı ilahisi ... diye bahsedilir. İşte biz bu programda zenginlikten, kültürümüzden tatlar sunacağız."
Etkinliğin adının neden "Ramazan'a Vuslat" olduğuna gelince, sanatçı bunu şöyle cevaplıyor: Müslümanlıkta Ramazan ayının kudsiyeti herkes tarafından malumdur. Dinî musiki repertuvarımızda bu aya mahsus bestelenmiş birçok ilahi mevcuttur. Bu düşünceden yola çıkarak halkımız arasında da "On bir ayın sultanı" olarak adlandırılan ve kavuşma hasretinin en güzel ifadesi olduğu için bu deyimi seçtim.
Erzurumlu İsmail Hakkı'nın "Hak şerleri hayreyler" adlı segâh sefer ilahisi, Hacı Fâik Bey'in "Merhaba ey fahri âlem merhaba" hüzzam rebiül-evvel ayı ilahisi, "Yarabbi şükür doğdu Muhammed" hüseyni rebiül-evvel ilahisi, "Hazreti Hakkın habibi" acemaşiran rebiül-ahir ilahisi, Eyyubi Zekâi Dede'nin "Tövbe edelim zenbimize" rast cemaziyel-ahir ayı ilahileriyle birlikte "Esselamü aleyke ya şehrel lutfü vel ihsan", "Müştak olup özlediğim", "Merhaba ya merhaba", "Nur ile doldu kevn-ü mekan", "Donandı her yer kandiller ile...", Ahmet Irsoy'un "Geldin geri gider misin" ve "Lebbeyk Allâhümme lebbeyk" adlı Ramazan ilahileri seslendirilecek. Konser "Kabe'nin yolları bölük bölüktür" rast hac ilahisiyle sona erecek. (Abdullah Kılıç İstanbul)
Konular
- Kutlu Doğum'da ilahiler Romanlardan
- Sami Özer'den ilahiler
- Kaside ve ilahiler
- Doçentin sesinden 'Turabi İlahiler'...
- Gazel ve ilahiler diskotek müziğine dönüştü
- Şimdi de ilahiler yarışacak
- Kerbelâ acısını yaşatan ilahiler
- Adana'da 'Senfoni ile İlahiler' konseri düzenlendi
- Senfonik ilahiler gönülleri coşturdu
- Sohbete ilahiler eşlik edecek
- İlahiler yıldızlarını arıyor
- Şiir ve ilahiler Efendimiz için
- Cennet Mahallesi’nden ilahiler yükseliyor
- İlahiler radyoda yayınlansın diye Allah yerine ‘can’ dedik
- Jazz ya da blues tarzı ilahi olur mu?
- ‘Gülün Çağrısı’ndan tasavvufî ilahiler
- İlahiler imamdan, flamenko şarkıları İspanyol sanatçıdan
- Helen, gitarıyla dört dilde ilahiler söylüyor
- Dilhane’sinde söylenen ilahiler
- Ahmet Özhan’dan en güzel ilahiler
- Hasan Kılıçatan’dan ilahiler
- Dört mevsimin ilahileri bir geceye sığacak
- Nusaybin’de Kutlu Doğum coşkusu
- Peygamber sevgisi salona sığmadı
- Isparta'da İlahi Programı Düzenlendi
- Bakan Yılmaz, Kürtçe ilahiler eşliğinde kahvaltı etti
- "ÇOCUKKEN İLAHİLER OKURDUM"
- Tekkeden gönlünüze düşecek ilahiler
- Cizre’de kutlu doğum etkinliği
- Özgürlük ve kurtuluş önderi Hz. Muhammed