Şol Cennetin Irmakları, Uyan Ey Gözlerim, Sordum Sarı Çiçeğe, Dağlar ile Taşlar gibi Türk tasavvuf musikisinin en sevilen, en bilinen eserleri, senfonik olarak ilk kez seslendirildiğinde çok beğeni toplamıştı.

Klasik Türk müziği sazları ve Batı müziği enstrümanları eşliğinde opera ve tasavvuf müziği sanatçılarının aynı sahneyi paylaştığı 'Senfonik İlahiler' konserlerinin devam etmesi, bu beğeninin bir göstergesi. Son olarak bu akşam Feshane Uluslararası Fuar Kongre ve Kültür Merkezi'nde Ramazan etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilecek konserde eski dergahlardan yadigâr ilahiler Berk Özbek'in senfonik yorumuyla seslendirilecek. Tenor Berk Özbek, Yunus Emre gibi mutasavvıfların eserlerini seslendirmenin önemli bir görev olduğunu belirtiyor.

"İlahileri senfonik olarak yorumlamanın çok başka bir haz olduğunu" söyleyen Berk Özbek'e göre bu konserlerin ilgiyle takip edilmesi halkın kendi değerlerine sahip çıkmasının bir göstergesi. Özbek, bu konuda "Manevi dokularla bezenmiş bu eşsiz besteleri seslendirirken yaşadığımız muhabbet dolu hisler karşılık buldu. Ve eserleri karşılıklı sahiplenme duygusu projenin bu sene de sahne almasına sebep oldu." diyor. Sanatçı, senfoni ile ilahilerin yan yana gelmesinin hem Türk müziği hem Batı müziği adına bir zenginlik olduğuna dikkat çekiyor.

Daha önce İstanbul Devlet Operası'nda Ahmet Adnan Saygun yönetiminde Yunus Emre Oratoryosu'nda ilahileri seslendirdiklerini dile getiren Özbek, Şef Eser Taşkıran yönetimindeki büyük orkestra ile daha çok kişiye ulaştıklarını söylüyor. Özellikle İstanbul Kültür AŞ'nin projeyi halkla buluşturmada çok emeği olduğunu ifade ediyor. Bu ülkenin kültürüne katkı sunmak için çalışmalara devam edeceklerinin altını çizen Özbek, "Üniversitede Klasik Batı Müziği eğitimi almış bir tenor olarak kendi toprağımın milli ve manevi müziğine hiçbir zaman yabancı kalmadım. 'Senfonik İlahiler' gibi başka çalışmalar da yapmayı düşünüyoruz." diyor. Berk Özbek'in planları arasında senfonik ilahileri albüm haline getirmek de var.